Flickr kurucu ortaklarından Stewart Butterfield tarafından kurulan Slack için ‘takım içi iletişim ve etkileşim platformu’ tanımını yapabiliriz. Yammer‘a benzetebiliceğimiz Slack’in mottosu ise oldukça net: ‘be less busy‘ yani ‘daha az meşgul ol‘.

Üç ay gibi kısa bir süre içinde önemli sayılabilecek bir kitleye ulaşmayı başaran Slack, şu an günlük aktif kullanıcı sayısı olarak 60, ücretli kullanıcı olarak da 15 bin rakamlarını geçmiş durumda. Şimdiden adını Slack kullanıcıları arasına yazdıran bazı şirketler ise şunlar: BuzzFeed, Heroku, Soundcloud, Rdio, Medium ve bizden bir örnek; Koding.

Küçük ya da büyük çaplı şirketleri ve proje ekiplerini e-posta trafiği içinde kaybolmaktan kurtarmayı amaçlayan Slack, çok sayıda farklı araçla da entegre olmuş durumda.
Bitbucket, Asana, Dropbox, GitHub, Google Drive, Heroku, Google Hangouts, MailChimp, New Relic, Pingdom, Pivotal Tracker, Zendesk, Trello ve Zapier gibi oldukça sık kullanılan araçlarla entegre olan Slack; tüm bu araçlarda yaşanacak olan aksiyonların, kendi bünyesinde değerlendirilmesini sağlıyor.

Ekibin dilediğiniz üyelerini davet ederek oluşturabildiğiniz kanallar, Slack’in temel taşlarından birini oluşturuyor. Söz konusu kanallara, yukarıda sözünü ettiğimiz entegrasyon desteğine sahip olan araçları da dahil edebiliyorsunuz. Slack’in en çok öne çıkan özelliklerinden biriyse rakiplerinden çok daha detaylı ve başarılı oluşuyla dikkat çeken arama özelliği. Diğer yandan Slack üzerinde paylaşılan tüm dosyaları ayrı bir ekrandan görebilmeniz de mümkün.

Web arayüzü haricinde iOS, Android ve Mac için uygulamaları bulunan Slack’i dilerseniz ücretsiz olarak da kullanabilmeniz mümkün. Kullanıcı limiti olmayan ücretsiz hesapta; toplam 5GB alana ve 5 araç entegrasyonuna sahip oluyorsunuz. Ücretlendirme konusunda detaylara buradan ulaşabilirsiniz.
Arkasında Accel Partners and Andreessen Horowitz gibi isimlerin yer aldığı bu 40 küsur -42, 75- milyon dolar değerindeki yatırım sonrasında Slack‘in adını çok daha fazla duyuracağını söyleyebiliriz. Bu arada alınan bu yatırımın ekip ve teknolojiyi geliştirme ile pazarlama aksiyonlarında kullanılması bekleniyor.

Uzun süredir üzerinde konuşulan ‘e-posta devri bitecek mi?’ sorusunu tekrardan gündeme getiren Slack için kurucu Stewart Butterfield; Slack‘in e-posta’yı öldürmek gibi bir amacının olmadığını paylaştı. Uygulamanın yatırım öncesindeki ilk 3 ay boyunca herhangi bir ücretli pazarlama faaliyetinde bulunmadığını düşünecek olursak; 42 milyon dolarlık yatırım sonrası Slack’in adından sıkça söz ettirmesi muhtemel gözüküyor.
kaynak:webrazzi